Simav’da yok olmaya yüz tutmuş mesleklerden birisi olarak gösterilen ‘Ayakkabı Tamirciliği’, ilçe merkezinde 3 usta tarafından sürdürülüyor.
Türkiye’de bir bir yok olan ata meslekleri sosyal hayatın içinde kendini göstermeye devam ederken, artık ‘tamir’ denilen bir kavram tarihe kavuşuyor. Şehrin Yukarı Çarşı olarak adlandırılan ve Şadırvanlar arasındaki ara sokaklara yayılan ayakkabı tamircileri günümüze dek art arda kepenk indirip kapılarına ‘kiralıktır’ yazıları asarak mesleğe veda ederken, şehrin baba mesleğini her şeye rağmen inatla sürdüren 3 ayakkabı tamircisinden birisi de 60 yaşına giren tamirci İsmail Taşdelen oldu.
Taşdelen, her biri ya ayakkabı tamircisi ya da ayakkabı satıcılığı yapılan dükkanların arasında artık yalnız olarak mesleğini sürdürmeye çalıştığını gazetemize anlatırken, sepetçilik, semercilik, çömlekçilik, kalaycılık gibi yok olan mesleklere ayakkabı tamirciliğinin de katılacağına işaret etti.
Simav’da daha 10-15 yıl önce en az 20 civarında ayakkabı tamircisinin hizmet verdiğini hatırlatan Taşdelen, “Bugünlerde 3 meslektaşımla bu işi dükkanlarımızda sürdürme gayretindeyiz” dedi.
Taşdelen, teknolojik olarak ise önceden babasıyla birlikte ayakkabıların tamirini el dikişiyle onarırken sonraki yıllarda kendilerinin de makineleşme hareketine uyduğunu ve ayakkabı dikim ve tamiri için üretilmiş dikiş makinesi kullanmaya başladıklarını hatırlatarak, “Ayakkabı üretiminde yaşanan markalaşma, spor ayakkabı kullanımının artması, ayakkabı üretimindeki fabrikasyon üretimler biz tamircilerin işini yavaşlattı. El emeği göz nuru bir iş olan ayakkabı tamirciliğinde ücret vatandaşa pahalı gelip, ucuz ayakkabıların piyasayı ele geçirmesi bizler için adeta darbe olurken, günümüzde devam eden enflasyon, marka ayakkabıların pahalı oluşu ayakkabı tamircilerinin yüzünü yine eskisi gibi yüzünü güldürmeye başladı. Çünkü vatandaşların bir delik, bir yırtık için yeni ayakkabı almaya artık eskisi gibi gücü yetmiyor” diyerek sözlerini tamamladı.