Menü Kapat

KUŞU’LU ŞEHİT AKDAĞ’A SİLAH ARKADAŞLARINDAN VEFA

Simav ilçesindeki 6 beldeden birisi olan Kuşu Beldesinden PKK saldırısında birçok silah arkadaşıyla birlikte şehit olan Piyade Er Şenayi Akdağ, şehadete erişmesinin 28.yıldönümünde Türkiye’nin çeşitli illerinden gelen silah arkadaşları tarafından Kuşu Kabristanındaki mezarı başında dualarla anıldı.

Şehit Akdağ’ın 28 yıl önceki saldırıda hayatta kalan silah arkadaşlarından birisi olan Mevlüt Kiren ise mezarı başında yaptığı basın açıklamasıyla Türkiye’nin özgürlük ve bağımsızlık mücadelesinde şehadete erecek daha çok Şenayi Akdağ’ların olduğuna vurgu yaptı.

Türkiye’nin 80’li yılların başından günümüze dek başının adeta belası olan PKK terörüne can veren Simavlı 33 şehitten birisi olan Kuşulu Şenayi Akdağ, vefalı silah arkadaşları tarafından vefatının 28.yıldönümünde Kuşu’da anıldı.

Kuşu Belediye Başkanı Feridun Akdağ tarafından Kuşu’da karşılanan ve Türkiye’nin İstanbul, Kayseri, Ankara, İzmir, Bursa, Anada, Trabzon, Samsun, Kars, Kahramanmaraş ve Mersin-Antakya gibi şehirlerden gelen 20 dolayında, her biri yarım asırlık vefalı silah arkadaşları Kuşu meydanındaki çay bahçesinde toplandı. Türkiye’nin çeşitli şehirlerinden yola çıkıp Kuşu’da buluşmaları zaman alan konuklar adına çay bahçesinde toplanan vatandaşlara hitaben Şenayi Akdağ’ın Mersin Antakya’dan gelen silah arkadaşı Mevlüt Kiren şehit silah arkadaşı Akdağ’ı anlattı.Şehit Akdağ’ın terhisine 5 gün kala hain PKK saldırısında şehadete erişinceye kadar mevziinden ateş ettiğini, mevziyi terk etmeden hainlerle savaştığını anlatan Kiren, Gediz’den Ali Kazankaya adlı asker arkadaşlarının da aynı saldırıda şehit olduğunu hatırlattı.

UNUTMADIK, UNUTMAYACAĞIZ, UNUTTURMAYACAĞIZ..

Türkiye’nin dört yanından şehit olan silah arkadaşları Şenayi Akdağ için Kuşu’ya geldiklerini, 28 yıl geçmesine rağmen Akdağ’ı unutmadıklarını, unutmayacaklarını göstermek, onun adını yaşatmak için geldiklerini söyleyen Kiran, “Bizler aynı dönemin ve devrenin askerleri olarak ülkemiz için önemli bir bedel ödedik. Daha başka bedeller de ödemeye hazırız. Şehit Akdağ’ın arkadaşları olarak her yıl bir ya da iki şehit arkadaşımızı doğduğu topraklara gelerek anıyor, yâd ediyor, dualar okuyoruz. Kuşulular şehitlerini unutmadıkları gibi biz de silah arkadaşları olarak Akdağ’ı her zaman anıyor, anmaya da devam edeceğiz” diye konuştu.

ŞEHİDİMİZİN AİLESİ VEFALI SİLAH ARKADAŞLARI VE KUŞU HALKIDIR..

Kuşu Belediye Başkanı Feridun Aktay ise Kuşu’nun ilçede en çok şehidi olan beldelerden birisi olduğunu hatırlattı. Şenayi Akdağ’ın yanı sıra Kuşu’nun Mustafa Dinç, Sabit Demirtaş ve Yaşar Arık adlı şehitleri de olduğunu anlatan Başkan Aktay, “Bütün şehitlerimizin yakınları öncelikle onların hayattaki silah arkadaşlarıdır. Sizler şehitlerimize en güzel vefayı gösteren yürekli insanlarsınız. Vatan hainlerine bu ülkeyi dar eden hainlerle savaşan ülkemizin kahramanlarısınız. Şehidimiz Akdağ’ın silah arkadaşları olarak her birinizi kutluyor sizin gibi kahramanlarımız oldukça bu ülkenin parçalanmayacağını, parçalayamayacaklarına olan inancımı bir kez daha tazeliyorum. Kısa bir süre önce şehidimiz Akdağ’ın annesi vefat ederek oğluna kavuştu. Babası ise sağlık nedenleri yüzünden Ankara’da tedavi görüyor. Unutulmamalıdır ki, bugün Kuşu’da Akdağ’ın ailesi siz vefalı arkadaşları ve değerli Kuşu halkıdır. Gelişiniz Kuşu beldesi ve halkı için onurdur, gururdur. Hepinize teşekkür ederiz” diye konuştu.

ŞEHİT AKDAĞ İÇİN KABRİ BAŞINDA DUALI TÖREN..

Konukların Kuşu’ya gelişinin tamamlanmasının ardından konuklar, başkan Aktay, vatandaşlar ve basın mensupları Kuşu kabristanına geçtiler. Burada 28 yıl önce şehit olan silah arkadaşları Şenayi Akdağ’ın kabri başında toplanarak her biri ayrı ayrı dua ederken, Kuşulu din görevlilerinin Kur’an Kerim tilavetlerinin ardından topluca dua yapıldı. Daha sonra Şehit Akdağ’ın silah arkadaşlarından Antakya’dan gelen Mevlüt Kiren, yazılı bir basın açıklamasında bulundu.

Şehit Şenayi Akdağ’ın kabri başında basın açıklaması yapan Kiren şu ifadelerde bulundu:

“Değerli Arkadaşlar;

Bir milletin varlığını devam ettirebilmesi bağımsızlığını koruyabilmesine bağlıdır. Bağımsızlığını korumayı başaramayan milletler yok olmaya, tarihin derin girdaplarında bitip, gitmeye mahkûmdur. Türk milleti tarih boyunca destanlar yazmış, her türlü güçlüğü, her hal ve zamanda yenmiştir. Takvimlerin her yaprağı Türk Milletinin bir kahramanlık örneği ile süslüdür.

26 Temmuz 1996 da Hakkâri İlinin, Çukurca ilçesinin, Çayırlı Karakolunun Geyik Tepe mevkiinde bölücü terör örgütü ile saat:23.00 de başlayan takribi 3 saat süren şiddetli çatışma da 16 Şehit 21 yaralı verilmişti. O gece Kütahya’nın yiğit evlatlarından Şenayi AKDAĞ ve Ali KAZANKAYA şehadet mertebesine ermişlerdir. O gece dağda 80 civarında bulunan askerlerden geriye kalanlar her 26 Temmuz geldiğinde o geceyi hüzünle hatırlar. 16 Şehidin Şehadete yürüyüşüne şahitlik etmenin de gururunu yaşarlar. Bizler şehitlerin arkadaşları olarak her yıl 26 Temmuz haftasında kabir ziyareti yapmaktayız. Daha önceki yıllarda Akşehir, Kahramanmaraş, Kayseri, İstanbul, Ankara ve Samsun illerinde toplandık. Şehadetlerinin 28. Yılında Şehit Ali Kazankaya ve Şenayi Akdağ’ın kabirlerini ve ailelerini ziyaret etmek için Kütahya da yız. Ülkemizin en zor coğrafyasında ve en zor dönemlerinde askerlik görevimizi ifa ederken yaşadıklarımızı asla unutmadık. Bu ülkede huzur içinde yaşıyorsak bunun bedelini canlarıyla ödemiş aziz şehitlerimiz ve gazilerimizin sayesindedir.

Hattın değil sathın müdafaa edildiği zaferdir Sakarya Meydan Muharebesi…

Bizim için o gece Sathı Geyik Tepe idi. Belki bizi hiçbir zaman tarih kitapları bizleri yazmayacak. Bizi çepeçevre saran, sayıca bizden fazla olan terör örgütü üyeleri, bizden daha fazla zayiat vererek çekilmek zorunda kalmışlar ve biz o gece Geyik Tepeyi vermemiştik. O gecenin Kahramanları mevziisinde şehadeti göze almış çatışmanın sonuna kadar mevzisin de mücadele etmişlerdir. Anadolu’nun yiğit evlatları çatışma boyunca Asla mevzilerini de terk etmemiştir.  Türk ordusu Göklerde Kartal, Dağda Bozkurt olduğunu bilmeyen bu aymaz bölücü örgüt yanlıları, Bir bozkurtta saldırmanın bedelini ne kadar ağır olduğunu gördüler. İstihbarat raporlarında sayılarının 300 ile 400 arasında olan bu örgüt üyeleri 90 kadarı etkisiz hale getirilmiş ve çepe çevre sardıkları tepeden ağır zayiat vererek geri çekilmek zorunda kalmışlardır. 

Türkiye Cumhuriyeti ebediyete kadar varlığını muhafaza edecektir” “Türk Milleti olarak bir olacağız, diri olacağız, güçlü olacağız. Tarihsel haklarımızı, milli kimliğimizi, milli kültürümüzü çiğnemek için iş birliği yapan, pozisyon alan kim varsa karşılarında şehitlik ruhunu, gazilik şuurunu, asla teslim olmayacak milli bir duruşu her zaman göreceklerdir. Aziz milletimizin mukaddes varlığına kastetme aymazlığına kendini kaptıranlara, geçmişte tarihi bir cevap veren Türk Milleti, bugün de yarın da aynı kararlılığı gösterebilecek iradeye fazlasıyla sahiptir.”

“ŞEHADET RUHU ASİLDİR, SOYLUDUR, MUAZZEZDİR, MUKTEDİRDİR”

Türk milleti asırlar boyunca ölürsem şehit, yaşarsam gazi anlayışıyla nice felaketlere göğüs germiş, nice badirelerin içinden çıkmıştır. Şehadeti göze almış bir milleti yenecek, teslim alacak, boyun eğdirecek, taviz vermesini sağlayacak beşerî bir kudret asla yoktur. Şehadet ruhu asildir, soyludur, muazzezdir, muktedirdir. Şehitlerimizi ve gazilerimizi unutursak, onların aydınlattığı yoldan ayrılırsak yahut geri kalırsak, kanımız kurusun, aldığımız her nefes haram olsun. Başta Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusu Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının, bu vatan uğruna şahadet şerbeti içen Tüm şehitlerimizin ve ebediyete intikal etmiş tüm gazilerimizin ruhları şad. Mekânları cennet olsun… Rabbim Birliğimizi ve dirliğimizi daim eylesin..”