Menü Kapat

İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜ GÜVEN: “ÖĞRETMEN, ÖĞRENCİSİNDEKİ CEVHERİ SABIRLA İŞLEYENDİR”

Tüm yurtta olduğu gibi Simav’da da 24 Kasım Öğretmenler Günü, çeşitli etkinliklerle kutlandı.

Simav’da Öğretmenler Günü kutlamaları çerçevesinde Atatürk Anıtına İlçe Milli Eğitim Müdürü İsmail Güven ve öğretmen arkadaşları tarafından çelenk sunulup saygı duruşu ve İstiklal Marşı okunurken, Kısa adı İLKSAN olan ‘İlkokul Öğretmenleri Sağlık ve Sosyal Yardım Sandığı’ tarafından 101 Evler Mahallesinde Simav Belediyesince oluşturulan Şehit Eğitim Çalışanları Parkı hizmete girdi, Nasuhağa Camisinde şehit öğretmenler için Mevlid-i Şerif okutuldu.

23 Kasım akşamından itibaren okullarda görev yapan öğretmenlerin guruplar halinde düzenlenen yemeklere katıldığı, okullarda öğrencilerin sunduğu hediyelerle coştuğu Öğretmenler Gününe ilişkin resmi tören ise Simav Belediyesi Kültür Merkezi Konferans Salonunda gerçekleşti. Fen Lisesinin hazırladığı törene Simav Kaymakamı Bünyamin Karaloğlu, Belediye Başkanı Fatih Kalay, Kütahya Milletvekili Av. Adil Biçer, İlçe Milli Eğitim müdürü İsmail Güven, şube müdürleri ve öğretmenlerle STSO Başkanı Şeref Kazcıoğlu Katıldı.

Günle ilgili konuşması için kürsüye gelen Simav’ın İlçe Milli Eğitim Müdürü İsmail Güven, eğitim ve öğretimle ülkenin geçmişinde olup da bugününde ve yarınında hep var olacak öğretmenlik mesleğinin önemine ve değerine dikkat çekti. Öğretmenlere seslenerek nasıl bir öğretmen olmaları gerektiğini, öğretmenlerin olması gereken hedeflerini belirlemelerini ve sürekli bilgi yenilemelerini isteyen Milli Eğitim Müdürü Güven’in konuşması şu şekilde devam etti:

ÖĞRETEN OLAN BİZLERİN SORUMLULUĞU AĞIRDIR..

“Dünyada hiçbir fetih; kaderin sırrına vakıf olanlar için sınıf kapısını açmak kadar şerefli değildir.”

Büyük Mütefekkir Nurettin Topçu’nun mesleğimizin önemini vurguladığı bu cümlesi, kültürümüzde öğretmene verilen değerin veciz bir göstergesidir. Peygamberimizin “Ya öğreten ol, ya öğrenen ol, ya dinleyen ol, ya da ilmi destekleyen ol. Beşincisi olma, helâk olursun!” hadisinde işaret ettiği üzere “öğreten” konumunda olan bizler, sorumluluğu ağır bir mesleği icra etmekteyiz. Öğretmenlik, herkesin gönlünde müstesna bir yer tutmaktadır. Önemi “Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum.” ifadesinde; değeri ise bir çocuğun anne babasına “Sen öğretmenimden daha mı iyi bileceksin?” cümlesinde somutlaşan bu meslek, çocuklarımızın “büyüyünce ne olacaksın?” sorusuna verdikleri ilk yanıttır.

ÖĞRETMEN, ÖĞRENCİSİNDEKİ CEVHERİ SABIRLA İŞLEYENDİR..

İhya olmuş bir milletin temel yapı taşı olan öğretmen; “sürekli öğrenen, öğrendiğini uygulayan ve diğer insanlara öğretendir. Aynı zamanda öğrettiğinden ziyade yetiştiren, terbiye eden; öğrencisinin içindeki cevheri sabırla işleyen ve inkişaf ettirendir. Her mesleğin kendi içerisinde bir ehemmiyeti vardır ama o mesleği icra eden kişiyi yetiştiren ve ahlaki değerlerle bezeyen en önemli meslek öğretmenliktir. Mevlana’nın ifadesiyle; ‘Kalp denizdir dil de kıyı. Denizde ne varsa kıyıya da o vurur.’ Onun içindir ki öğretmenler olarak kalbimizi, ruhumuzu erdemlerle tezyin ve teçhiz etmeliyiz ki güzel hasletlerimizi çocuklarımıza kazandırabilelim.

DEĞERLİ ÖĞRETMEN ARKADAŞLARIM; MİNİK KALPLER SIRALARINDA SİZLERİ BEKLİYOR..

Her sabah bembeyaz defterleri ve ucu açılmış kalemleriyle hayatı sizden öğrenmeye gelmiş minik kalplerin sıralarında hazır bir şekilde sizleri beklediğini bilerek gidin okullarınıza. Öğrencilerimizin hangi mesleği yaptığından daha ziyade nasıl bir insan olduğu önemlidir. Çocuklarımızı millî, manevi değerlerini bilen, özümseyen, yaşamına nakşeden, vatansever; mazlumun, mağdurun ve ezilmişlerin sesi olan gençler olarak yetiştirin. Zira millî ve manevi değerlerimiz, bu topraklara atılan en değerli, en bereketli tohumdur.

BU KADİM MESLEĞİN SAYGINLIĞINI KORUYUNUZ..

Geleneğimizde, örfümüzde ve dinimizde vefa, yılda bir defa değil bir ömür sürer. Birey hangi makama gelirse gelsin, nerede olursa olsun öğretmeni ile karşılaştığında bu yüzden her zaman önünü ilikler, elini öper. Bu kadim mesleğin bugünkü temsilcileri olarak bizler bu değerlere sahip çıkmalı, saygınlığını korumalı ve yaşatmalıyız. Bugün saygıyı, sevgiyi ve vefayı her dem hak eden meslektaşlarıma ve tüm maarif camiasına bir kez daha şükranlarımı sunuyorum.

FİKRİ HÜR, VİCDANI HÜR, İRFANI HÜR NESİLLER YETİŞTİRELİM..

Maarif davamızda beraber yürümekten onur duyduğum saygıdeğer meslektaşlarım;

Eğitim alanında elde ettiğimiz hiçbir gelişmeyi, hiçbir başarıyı yeterli göremeyiz. Bu yüzden sizlere ve öğrencilerimize durmadan, yorulmadan çok daha iyi imkânlar sağlamanın gayreti içerisindeyiz. Ülkemizi çağın ilerisine taşımak ve geleceğimizi emanet edeceğimiz nesillerimizi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ifadesiyle fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller olarak yetiştirmek için bu yolda hep birlikte omuz omuza yürüyeceğiz. Asırlık medeniyetimizi; bugünün ve yarının bilimsel gerçekliği ve insani değerleriyle yoğurarak öğrencilerimize aktaracak, ülkemizi 2053 ve 2071 vizyonlarına hep beraber ulaştıracağız.

KARAOĞLAN, FİDAN, ÇAĞLAR, YALÇIN VE YILMAZ’I SAYGI VE RAHMETLE ANIYORUM..

24 Kasım Öğretmenler Günü vesilesi ile dün olduğu gibi bugün ve yarın da geleceğimizin mimarları olmaya devam edeceğinize olan inancımla; ilçemizde görevlerini özveriyle yerine getiren meslektaşlarıma sağlık ve huzur temenni ediyorum. Ali Karaoğlan, Mehmet Fidan, Şenay Aybüke Yalçın, Necmettin Yılmaz ve Mustafa Çağlar gibi görevi başında şehit edilen ve ebediyete intikal eden başta Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK olmak üzere tüm değerli öğretmenlerimizi de saygı ve rahmetle anıyorum.”