Menü Kapat

Simavlı seracılar yeni sezona hazırlanıyor

 

Örtü altı seracılık alanında yılın 12 ayında domates ve salatalık üretimi yapılan Simav’ın Eynal Kaplıcalarındaki Jeotermalli seralarda yılın ikinci ürünü için hazırlıklar sıcaklık rekorlarının kırıldığı şu günlerde hızla devam ediyor. Eynal Kaplıcaları bölgesinde yaklaşık 350 dekar alanda jeotermal enerji ile ısıtılan ve ‘iyi tarım’ uygulamalarının 4 Eylül Eynal Tarımsal Kalkınma Kooperatifinin önerileriyle uygulandığı, denetimlerin ise Simav Tarım ve Orman İlçe Müdürlüğünce düzenli olarak yapıldığı seraların önemli bir bölümünde fide sökümü, sera bakımı, hijyen temizliği yapılıyor. Bir bölüm serada ise domates ve salatalık üretimine belirli bir oranda devam edilirken diğerlerinde yeni fide dikim hazırlıkları ve çalışmaları günün ilk saatlerinden öğle saatlerine kadar devam ediyor.

ÜRETİM YILDA 2 DÖNEM..

Eynal Kaplıcaları sera bölgesinde 5,5 dekar jeotermalli seraya sahip olan ve eskiden kooperatif başkanlığı da yapan Osman Keldi, domates üretiminin sonuna yaklaştığını ve bazı seralarında ise söküme başladığını kaydetti. Yılda 2 dönem seralara fide diktiklerini bu dönemlerin de Ocak ve Temmuz ayları olduğuna dikkat çeken Keldi, “Temmuz ayında dikimi yapılan domates fidelerinden en erken Ekim sonunda ürün alınmaya başlamakta ve Ocak ayına kadar domates satış ve sevkleri kooperatifimizin himayesinde devam etmektedir.” dedi.

BU SEZON YÜZÜMÜZ GÜLDÜ..

İyi tarım uygulamalarının yapıldığı jeotermalle ısıtılan seralarda bu sezonun üreticiler açısından olumlu geçtiğini, yüz güldüren domates üretiminin maliyet üstü satışlarla devam ettiğini sözlerine ekleyen Keldi,

“50 ton ortalamayla ürün elde ederken domates satışlarım ortalama kiloda 15 TL oldu” şeklinde konuştu.

AKDENİZ SİNEĞİ TEHDİTİNE HAZIRLIKLIYIZ..

Yaz döneminin soğuk sera ve tarla domatesi açısından hız kazandığı şu günlerde yeni sezonla ilgili çalışmalara kendisinin de katıldığını ifade eden 4 Eylül Eynal Tarımsal Kalkınma Kooperatifinin 6 yıl başkanlığını yapan Keldi, seracıların yaşadığı sorunlardan da söz etti. Antalya’da yaşanan sel baskınlarıyla birlikte domates üretimini olumsuz etkileyen Akdeniz Sineğinin  oradaki seracıları zarar ettirdiğini, Simav’da Akdeniz Sineği hastalığının alınan tedbirler ve coğrafi konum açısından pek yaşanmadığını açıklayan Keldi;

“Simav, Akdeniz bölgesine oranla yüksekte. Yaklaşık 850-900 metre rakımda yapılan domates üretimimizde Akdeniz Sineği 800 metre rakımın altında etkili olduğundan pek zarar görmüyoruz. Ama üretim dönemlerimizde her türlü zararlıya karşı da tedbirleri elden bırakmıyoruz” dedi.

TOPRAKTA DEĞİL, SAKSIDA ÜRETİM..

4 Eylül Eynal Tarımsal Kalkınma Kooperatifinin en eski üyelerinden olan seracı Yusuf Gündem ise seralarında hasat sonrası söküm ve temizlik işlemlerine geçtiğini gazetemize anlattı. İyi tarım uygulamalarında artık toprakta değil saksıda üretim uygulamasına geçtiklerini açıklayan Gündem;

“Sirilanka’dan ithal edilen ve Kokopit adı verilen, fideden üretimde büyük kolaylık sağlayarak kuru ağırlığının 9 katı suyu ve besinleri emerek bünyesinde depolayan ve bitkinin ihtiyacı oldukça bitkiyi besleyen, gevşek yapısı sayesinde optimum köklenme ve büyüme ortamı sunarak sudan, gübreden, zamandan ve işçilikten tasarruf sağlayan Hindistan Cevizi Kabuğu karışımı Simavlı seracılar olarak olmazsa olmazımız oldu.” şeklinde konuştu.

SERACILIK HATAYI AFFETMEZ..

Hava sıcaklıklarının yüksek olduğu şu günlerde sabah 06.00’da başlayan ve saat 13.00’de sona eren çalışmalarda yeni dönem için hijyeni ön planda tutarak saksılar ve onların çevresini örttükleri tüm plastik malzemeleri çamaşır suyu ile yıkayarak dezenfekte ettiklerini sözlerine ekleyen Yusuf Gündem,

“Seracılık hata affetmeyen olası bir hatada ise hem ürün hem de zaman kaybı yaşanması kesin olan bir sektör. Bu yüzden seracılar olarak gereken tedbirleri almaktan ve uygulamalardan kaçınmamalıyız” diyerek sözlerini tamamladı.

SERA ATIKLARI SORUN..

Sera bölgesinde uzun yıllardır üretim yapan bir başka deneyimli seracı Mehmet Gündüz ise yeni ürün yetiştirme hazırlıklarına kendisinin de başladığını bildirdi. Tarla ve soğuk sera ürünlerinin pazara indiğini bu dönemi değerlendirmek için seralarda tamamen söküm ve temizliğe geçtiğini belirten Gündüz,

“Bugünlerde en büyük sorun seraların çevresinde yığılan sera atıkları. Bunlar ilaçlı olmaları nedeniyle mutlaka belli bir alanda ya yakılmalı ya da toprağa gömülmeli” diyerek sözlerini tamamladı.